Mersin’in Anamur ilçesinde Emirşah Mahallesi’nde, 3 köyü olumsuz etkileyen taş ocağının genişleme talebi mahkeme kararı ile durduruldu. Yerel Mahkemenin verdiği ret kararı Danıştay tarafından onandı.
HEDİYE EROĞLU
Mersin’in Anamur ilçesinde taş ocakları başta olmak üzere çevre tahribatı yaratacağından endişe edilen sermaye girişimlerine karşı direniş devam ediyor. Mücadele yargıdan gelen güzel haberler ise Anamur’da direnişi güçlendiriyor.
Son olarak Emirşah Mahallesi’nde 4 köyün ortasına doğru genişletilmek istenen taş ocağına karşı açılan davada sevindiren karar Danıştay 4. Dairesi’nden geldi. Danıştay köylüyü haklı bularak, davanı kesin olarak reddetti.
3 KÖY DAVA AÇMIŞTI
Mersin’in Anamur ilçesi Emirşah Köyünde uzun yıllardır faaliyet gösteren ve halkın tepki gösterdiği Güngörler Hafriyat Madencilik ve İnşaat Şirketince işletilen taş ocağını işleten şirketin kapasite arttırma talebi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ÇED olumlu kararı ile onaylandı.
Bunun üzerine Emirşah, Ovabaşı ve Korucuk Mahallesi muhtarları tarafından konu yargıya taşınarak kararın iptali için Mersin 1. İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Yerel mahkeme kararı geçen Temmuz ayında reddederek, yöre sakinlerini haklı buldu. Bunun üzerine kararı üst mahkemeye taşıyan şirket yine amacına ulaşamadı. Yerel mahkemenin kararının temyiz edilmesi için Danıştay’a giden Güngörler Şirketine, buradan da kötü haber geldi. Yerel mahkemenin ardından Danıştay 4’üncü Dairesi de yöre sakinlerini haklı bularak, yerel mahkemenin kararının temyiz talebini reddetti. Böylece dava halkın ve doğanın lehine sonuçlanmış oldu.
YILLARCA ÇAMUR İÇİNDE YAŞAMAK ZORUNDA KALDILAR
Davanın avukatı Seyda Afyoncu yaptığı açıklamada; “Özel bir şirket tarafından uzun yıllardır işletilen patlatmalı taş ocağı nedeniyle evlerinin duvarları çatlayan, suları çamurlu akan ve azalan, tarım ürünlerinden verim alamayan, çocuklarını sokağa salamayan, yaz-kış toz ve çamur içinde yaşamak zorunda kalan Emirşah halkının isyanı nihayet duyuldu. Halkın tepkisine rağmen faaliyetine devam eden şirketin yaptığı kapasite arttırma başvurusunu kabul eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararı'nın Mersin 1.İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından karar Danıştay tarafından da onaylanması çok sevindirici.
Yargılama aşamasında yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporu da olması gerektiği gibi lehimizeydi. Bu nedenle davalı bakanlık ve müdahil şirket kararı temyiz etseler de sonucun değişeceğini düşünmüyorduk. Yerel Mahkeme ve bilirkişiler ile Danıştay, şirketin değil kamunun yararını gözettiler. Bu da ayrıca sevindirici, umut verici bir durum” dedi.
ŞİRKETİN İDDİALARI KARŞILIK BULMADI
Danıştay 4’üncü Dairesi’nce ‘Türk Milleti adına’ denilerek verilen kararda; “Davalı tarafından proje alanı ve civarında ekonomik anlamda zeytincilik yapılmadığı, birkaç zeytin ağacı bulunduğu, projenin bozuk orman arazisi üzerinde yapılacağı ve ÇED kararından sonra orman idaresinden gerekli izinlerin alınacağı, DSİ tarafından hidrojeolojik raporun yeterli bulunduğu, bu konuda bir sondaj çalışması istenmediği, etraftaki derelerin sürekli akmadığı, dereler ile çalışma alanları arasında yeteri kadar koruma bandı bırakıldığı, su kaynaklarının ve ocağın taban kotlarının doğru belirlendiği, emisyon ve patlatma hesaplarının da doğru yapıldığı iddia edilerek, temyize konu kararın bozularak, davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür” diyerek, kesin olarak temyiz başvurusunu reddetti.
